CD’yi aldı. Çaldı. Bir “Mega Mix”ti. Azıcık oynadı. Annesinin baskısı altında bulaşıkları yıkayacaktı. Nerden çıktı bu kadar kab, yarabbi? Anaaam, şu parçaya bak! Stüdyolar müzik sanayiine dönüştü. Kullandığı sıvı deterjanı, reklâmları seyrettikten sonra almıştı. Her zaman tercihini böyle yapardı. Alışkanlık […]
Kitapçının Haberi
Bir gün şefim, yine beni odasına çağırdı. Kapıyı kapatmamı söyledi. Bu, sana söyleyeceğim birkaç kötü sözüm var, anlamına geliyordu. Otur, dedi. Benden herkes şikâyetçiymiş. Allah Allah. Ne yaptım ki? İşe geç geliyormuşum, haberlerin sırasını alt üst ediyormuşum, dolayısıyla da haberler […]
Simit Poğaçaların Defansı
Yatsı namazından sonra olur olmaz sohbetler yapılmaz derler ya, ben de o akşam erken yatmayı tasarladım. Sağ kol üzerine yatıyorum. Sağ elim, yanağımın altında. Henüz besmele çekerken, dışarıda biri: “pıst, pıst, pıst” diye fısıldadı. Bu o olacak. Şifremiz buydu. O […]
Biber
Bilgisayar önünde oturuyorsun. Monitörde birşeyler çiziyorsun. Yazıya geçiyorsun. Yarattığın kahraman, bir türlü halk kahramanı olamıyor. Hep bilgisayarda kalıyor. Sinirlenip, “delete” tuşuna basıyorsun. Olmuyor. Birkaç kez daha deniyorsun. Silinmiyor. Diskin virüse bulaştığını tahmin etmemene gerek yok. Gereken disketi sürücüye koyuyorsun. Ekrandan […]
On İkiyi Beş Geçe
Gündeliğimi yazıyorum. Banyo kapısı kapandı. Odama girdi. Üsküp Türkçesiyle cümle kuruluşlarını düşünürken, odaya hoş bir koku yayıldı. Bir göz attım. Saçlarını toplamıştı. Gecelik altında hiçbir şeyi yoktu. Neyi hedeflediğini anladım. Biraz önceki egzersizden hâlâ kendime gelemiyordum, oysa yeni bir taarruz […]